Çarşamba, Temmuz 20, 2022

BİR KIYMIK ACISI ( Annemin 24' üncü yaşı ve bir teşekkür borcu )

 




Sevgili dostlarım; “kıymık” ne demek hepiniz bilirsiniz hiç kuşkusuz. Yazmaya başlamadan önce TDK Türkçe Sözlük’e baktım. Kıymık; “çok küçük ve sivri tahta, demir veya kemik parçası” imiş. Bazen gözle dahi zor görülebilen bu küçücük nesnenin ne olduğunu bildiğimiz gibi, bize yaşattığı acıyı da biliriz hepimiz.

Öyle ya ! Eline kıymık batmayan hiç kimse hemen hemen yok gibidir değil mi ? Herhangi bir iş yaparken aniden hissederiz onu. “Ben geldim işte, sana acı yaşatmak için” der gibi vücudumuzda varlığını duyarız onun. Canımızı daha fazla yakmak için çoğu zaman sinsice gizlenir kıymık. Acının nerede olduğunu hissederiz de, kendisini bulmak için bir hayli uğraştırır bizi. Ondan kurtulmak için verdiğimiz çabayla alay eder gibi bizi rahatsız edip durur. Onu vücudumuzdan söküp atmadan huzur bulamayız. Sonunda kurtuluruz elbette ondan, bize yaşattığı acıdan ve rahatsızlıktan..
Değerli dostlarım; birkaç gün önce annemin Turhal’da hastaneye kaldırıldığını öğrenince, şehirlerarası seyahat iznimi alarak yola çıktım. Salgın nedeniyle terkedilmiş ve ıssız yollarda aracımla seyir halinde iken Çorum Osmancık civarında annemin vefat ettiği haberini aldım.
İşte o an, devasa bir kıymığın tam da kalbimin ortasına bütün şiddetiyle battığını hissettim. Bu kıymık, öyle sözlükte yazıldığı gibi küçücük değildi ve bir evladın kalbini kan revan içerisinde bırakacak kadar da zalimdi.. En kötüsü de, diğer kıymıkların insan vücudundan bir şekilde çıkmasına rağmen, bu kıymığın ben yaşadıkça kalbimde saplı kalacağını ve hep canımı yakacağını anlamış olmamdı.. Evet bu benim kıymığımdı ve bundan böyle birlikte yaşayacaktık. O benim canımı acıtmaya devam edecekti durmaksızın. Bense çaresiz boyun eğecektim ona. Bazen unutur gibi olacaktım kıymığımı. Ama yaşamdaki her devinim; bir ses, bir nefes, bir insan, bir eşya, bir renk, bir gülüş, kısacası her şey bana kıymığımı ve kendi acımı hatırlatıp duracaktı..
Biliyorum, sadece benim değil, her birimizin kıymıkları vardır yaşamda. Varlığını bize hep hatırlatan, canımızı yakan kıymıklarımız.. Onlarla birlikte yaşamayı öğreniyordu ya da öğrendiğini sanıyordu insanoğlu.. Yaşam böyle sürüp gidiyordu..
"Annen artık yok ! Sonsuza kadar da olmayacak ! " diyen kıymığıma benim de bir çift sözüm olacak elbette;
"Ey kıymık !
Bilmelisin ki;
Benim annem, hep 24 yaşında !
Beni dünyaya getirdiği yaşta benim annem !
Ben de, onun beni doğurduğu yaştayım !
Annemle birlikte yaşanacak uzun bir hayat var önümüzde !
Kalbimi hep kanatsan da, acıdan ve özlemden yakıp kavursan da kalbimi, ben ölünceye kadar annem hep 24 yaşında kalacak ! "
Şair Ziya Osman Saba bir şiirinde "Bütün saadetler mümkündür" der sevgili dostlarım.. Haklıdır üstat ! Hayat Yüce Yaradan'ın öyle bir armağanıdır ki insanoğluna, büyük acılar yanında mutlu olmak da mümkündür yaşamda..
Dostlarım; acımı paylaşarak, böylesine kederli iken de mutlu olabilmenin mümkün olduğunu gösterdiniz bana.
Mutluluğumun nedeni sizin gibi dostlara sahip olmamdır elbette..
Öğretmen annem rahmetli Birsen Dikmen ve Öğretmen babam rahmetli Öcal Cabbar Dikmen'in sevgili öğrencileri..
Arkadaşlarım, dostlarım, akrabalarım, meslektaşlarım, eli öpülesi büyüklerim, akranlarım, kardeşlerim, her birinin kalbimde ayrı yeri olan güzel insanlar !
Baş sağlığı dileklerinizi ileterek acımı paylaştınız. Yanımda oldunuz, elimi tuttunuz..
Ben de hepinize tek tek ulaşarak "sizi çok sevdiğimi, sizin gibi güzel yürekli insanların hayatımdaki varlığının en büyük zenginliğim olduğunu" söylemeyi o kadar çok isterdim ki..
Minnettarlığımı gözlerinizin içine bakarak ifade etmeyi öyle isterdim ki ..
Ama içimde gittikçe büyüyen anne acısı, bu isteğimi yerine getirmemi engelliyor..
Siz, hep benim hayatımda var olun sevgili dostlarım.. Sevdiklerinizle birlikte hep sağlıklı ve mutlu yaşayın ..
Sonsuz teşekkürlerimle ..

(Mayıs / 2020, Turhal )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SEN YAŞTAYIM

İNSANIN MAVİSİ

  Bu sabah deniz, kendimin "Di'li geçmiş zaman"ı. Bir vakit bendeki mavinin solmamış hali. Çocukça güldüren, aşkça ürperten, b...