Cumartesi, Mayıs 13, 2023

TELAŞE MÜDÜRÜ HAYAT

 


Akşamın dar vakti, ateş almaya kapımıza gelen komşu gibiydi hayat !

Telaşlı mı telaşlı.. Huzursuz.. Daha yeni gelmişken, alacağını alıp gözü hemen gitmekte olan.

Eşleştirildiği insanın, olası kıymet bilmezliğinden endişeli sanki.

Hiper aktif bir çocuk sıkıcılığında aceleci.

Tembelliğe, bir öğretmen titizliğinde tepkili.

Ne söylense haktır sana ! Büyükanne deyişiyle, Telaşe Müdürü'sün hayat ! 

Telaşlı Hayat ! Bir meteor yağmuru çokluğundaki telaşlarını, evrendeki varlığı toz zerresi hükmünde olan insanın üstüne durmaksızın boca eden hayat !

Hızlı adımlı, yüksek nabızlı insanların, bitmez tükenmez telaşlar içinde, lunaparkta çarpışan otomobiller gibi savrulmalarından keyif alan hayat ! 

Seni Telaşlı Hayat ! Yürümeye programlanmış insanı koşturarak bedel ödeten hayat!

Onca yılın hafızayı ketleyen sayısız yaşanmışlığı içinde, elinde ateş tavası, başında yazması ve fısıltılı sessizliğiyle bir komşu teyze hatırlarım.

Hayatın durgun bir nehir gibi ağır aktığı zamanın insanlarından.

Bazı akşamüstüleri, alaca karanlıkta zor seçilen bir gölge halinde kapımızın önünde beliriverirdi.  

Ve hemen, annemin sobadan çektiği bir kürek dolusu közün, o güzel yüzünde çıkardığı gül kırmızısı bir yangınla birlikte, savuşup giderdi..

Gelirken ruh gibi sessizken, dönüşünde içinden geçtiği tülden geceyi kıvılcımlarla yakan bu eski zaman insanının telaşının nedenini sonradan öğrenmiştim.   

Batıl bir inanç vardı bu konuda, ve gece vakti komşudan ateş almanın uğursuzluk getireceğine inanılıyordu da, bundandı acelesi hatıralarımın ateşten teyzesinin. 

İyi de, hayata ne oluyordu ki !

Olanca gerçekçiliğiyle insana diz çöktüren hayatın, batıl inanç temelli uğursuzluk paranoyası olacak değildi ya !

Belki de nedensiz telaşlıdır hayat.

"Şu da yapılacak, bu da yapılacak / şuraya da gidilecek, buraya da gidilecek / onu yaptın mı, bunu ettin mi /çok iş var yapılacak, haydi yapsana, yapsana, yapsana" emir kipli, her gün tekrarlanan, itiş kakışlı, soluk soluğa koşuşturmalı söylemlerin bir anlamı yoktur belki de.     

Kim bilsin, belki de hayat masumdur !

Ona sorsan, telaşlı olan da  insandır, Telaşe Müdürü de.. 

Hayatın, hiç ateş almaya başka kapılara gitmişliği yoktur ki.. 

Tercihi telaştan yana olanların, hayat şikayetli mazeretidir duyulan, hepsi bu.. 

Aldığı ilk nefeste ağlaması telaştandır insanın bilsen. 

Bundan böyle hayatı, ateş almaya kapılara giden komşu gibi yaşayacak olmasını fark etmesindendir.

Her sabah, eşitsizlik kulvarlı yarışların yeniden başladığı bir dünyaya uyanan insan, nasıl telaşlı olmasın ki !   

Hayata direnişin telaşıyla, kendi med cezirlerinde savrulmakta olan insan, elbet duyacak kendi kalbinin davul sesini. 

Omuzladıkça hayatın yükünü, sel olup damar çeperlerine hücum eden kanının uğultusuyla elbet telaşlanacak insan.

Doğarken ağlayacak insan.. Yaşarken telaşlanacak.. Böyle biline..

Bana sorsan; hiç istemem, salyangoz vurdumduymazlığında yaşanmasın hayat.

Nerede akşam orada sabah rahatlığında, evi sırtında dolaşan bir kaplumbağanın hızına da indirgenmesin hayatın akışı.

Ama telaşlar içinde yaşıyorken biz, şekersiz sütlaç tadı olacak ağzımızda hayat her an.. 

Desem ki sana Telaşlı Hayat; makas şıkırtılarının yarıştığı bir berber salonunda, ona yaptıkların yüzünden aynada kendi yansımasına bakmaktan kaçınan bir adamın telaşlarına az biraz ara versen !

Hani çok değil Telaşe Müdürü Hayat ! Arada bir şiir yazmasına müsaade etsen ..

( Mayıs / 2023, İzmit )

 

    



 









  













  



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SEN YAŞTAYIM

İNSANIN MAVİSİ

  Bu sabah deniz, kendimin "Di'li geçmiş zaman"ı. Bir vakit bendeki mavinin solmamış hali. Çocukça güldüren, aşkça ürperten, b...